Sponasor Reklam

Son Dakika Haberleri

Selam Dünyalı

Bir gün blog yazarsam paylaşırım dediğim tüm fotoğraflar, seçtiğim konu başlıkları uçtu gitti aklımdan, bir yerlerde almış olduğum notlar olduğunu da bilsem doğaçlama yapmak istediğim için aramıyorum onları, sadece nereden başlasam nasıl anlatsam diye düşünüp duruyorum şu an klavye başında, öyle çok şey biriktirmişim ki içimde sıraya sokma çabası içindeyim dökeceğim incilerimi...
En azından benim gibi yeni blog yazarlarına destek niteliğinde olsun bu yazım, bakın benzer heyecanlar, aman doğru ifade etmeliyim kendimi'ler, belirli bir konu seçip hep ona dair mi yazmalıyım'lar, akılda uçuşan fikirler bende de var.

$ads={1}
Bu yüzden içimden geldiği gibi, bloglara girizgah niteliğinde bir "hoşgeldim" yazısı yazacağım.
7 sene oldu Türkiye'de yaşamayalı, henüz 8 ülke görebildim, anne olalı 2 seneyi geçti, 3 farklı ülkede şirketler kurup kendi işimi yapabildim, son 1 senedir Tayland'da yaşıyorum, kolay olduğunu söyleyemem ama hala buraya gelme kararımızın hayatımızın dönüm noktası olduğuna ve doğru karar verdiğimize inanıyorum. 1982 doğumluyum fakat gerçek anlamda 2014'te kızımın doğumunun akabininde hani lohusalık denen menem psikozu atlatıp anne oluşumu gerçekten idrak ettikten sonra, önceliklerimi, akışa kapılmış giden hayatlarımızı, sabunmuşuz gibi sokulduğumuz kalıpları yeni bir insan yetiştirmenin heyecanı ile sorgulamaya başlayıp yeniden doğduğumu, yeni bir ben olduğumu söyleyebilirim.
Seyahatler, ülkeler, çocukla yaşam, idealler, iş hayatı, aile, çok uluslu ve hem yakın hem uzak mesafeli arkadaşlıklar, kültür farklılıkları, yeni güzellikler, eskiye dair özlemler, geleceğe dair heyecanlar, planlar, projeler...
Selam Dünyalı
Anlatmak, paylaşmak istediğim çok şey var, çoğunlukla trajıkomik tabanlılar çünkü biz şimdiye dek anomali paratoneri gibi, istatistiksel olarak normal olmayanı, zorlukları ama yinede içinde tatlı bir gülümseme barındıran sıkıntıları da çektik hep kendimize. Yaşadığımız tüm iniş çıkışlara, sorumluluklarımızın ağırlığına hatta zaman zaman güvendiğimiz dağlara karlar yağmasına rağmen hep ayakta kalmayı bildiğimiz yada hep tekrar ayağa kalkmayı becerebildiğimiz için olsa gerek geleceğe dair birçok duygu var ama korku yok içimizde. Yine bu yüzden olsa gerek, hep hayallerimizin peşinden koştuk, risk almayı başkaları için yaşamaya tercih ettik, bu ölümlü hayat madem bizim o zaman dilediğimiz gibi yaşayalım, keşfedelim, gezelim görelim, çalışalım kazanalım, tanıyalım, tanışalım, deneyelim ve doğumu itibariyle fikri hür bir insan yetiştirebilmek için çabalayalım dedik...
Hala aynı yoldayız, sapmadık... Bugün yine çok istediğim birşeyi, blog yazmayı da denemeye başladığım için ayrı bir mutluyum, söyleyebileceğim tek şey, şans değil tercihlerimizle yaşıyoruz ve pek tabiki o tercihlerin doğurduğu sonuçlarla, bakalım bu yeni tercihim bana, size neler getirecek, neler götürecek, zamanla keyifle anlamak üzere, "Hoşgeldim"...

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız..

Hiç yorum yok