Sponasor Reklam

Son Dakika Haberleri

Kırık Dize

Kırık Dize
Fotoğraf Kaynak: edebiyatyasami.com

Şair son cümlesini tamamlamak üzereydi, pencereden gözüne ilişen ışık hüzmesi kirpiklerine değince son satırı tekrar okudu.

 ‘’Kelimelerin gitmesi insanların gitmesinden daha vahimdir.’’

Kalemi bıraktı aklında hala tamamlayamadığı şiiri vardı. Dışarıda biraz yürüdükten sonra kendi gibi yalnız duran banka oturup kalabalıklara daldı. Ne çok ayrılık vardı, vuslat lügatlara bakınca hatırlayacağımız kadar yabancıydı sanki. Kelimeler anlamlarından ayrı, kalem kelamdan ayrı, insan insandan ayrı… Hafifçe esen rüzgar saçlarını yana doğru taramıştı, halinden şikayetçi değildi ki saçlarını düzeltme gereği duymadı.
$ads={1}
   Göz, bakmaktan ayrı diye hakikatler değişir mi? Kafamı çevirdim bu adam buraya hangi ara geldi ki? İzin istemeden oturdu, ‘’ vuslat sizden şikayetçi ’’ yüzümdeki şaşkınlığa aldırış etmeden tekrar etti  ‘’vuslat sizden şikayetçi’’ daha vurgulu bir şekilde. Vuslat bir fotoğraf mı ki aynı karede olsun, birlikte olsun. Kalp bütün kavuşmaların cumhuriyetidir. Al eline bir kalem çiz istediğini şekli şekil, suretinden ayrı diye vasfından da ayrı olur mu? Mesafeler km’leri ifade etmek için vardır ayrılıklar için değil. Gözlerine baktım kendinden o kadar emin konuşuyordu ki söyleyeceklerimin gerçekliğine kendim bile inanmıyordum. Gözlerimi denize diktim söylediği cümleleri içimden tekrar etmeye başladım. Yerinden kalktı, karşıma geçti ayakta olduğu için başımı iyice kaldırdım. Bana söyleyeceği bir kaç cümlesi daha vardı anlaşılan. Düşüncemde haklıydım.

       ‘’Kelimelerin gitmesi insanların gitmesinden daha vahimdir’’ insanlar başını alıp gitsin sessiz sedasız ama kelimeler giderse her şey gider; silah konuşur, hırs konuşur, açgözlülük konuşur, beşeri alçaltıcı her şey konuşur. Şairin şiirini tamamlaması vuslattandır. Kalemini sağlam tut zira odundandır özünde doğruluk vardır.  Doğu’nun hikmetleri, Batı’nın felsefesi azığın olsun ki ilim cümle cehaletin en karakterli duruşudur.

  Uzaklaşmaya başladığında yağmur taneleri yüzüme sertçe düşmeye başlamıştı, benim yazdığım dizeyi nerden bilebilir ki… Hava iyice karamıştı, karanlığın bir yüzü renk diğer yüzü gizem.

  Masanın başına geçtim kalemi elime aldım. Saat epey geç olmuştu, pencereden içeriye giren sokak lambasının ışığı sayfamı okumama yetecek aydınlıktaydı.

  ''Kelimelerin gitmesi insanların gitmesinden vahimdir.

   İnsan gider gurbet olur kelimeler gider savaş olur.''

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız..

Hiç yorum yok