Duymak İstediklerimiz ve Duyduklarımız
Sadece duymak değil aslında yaşamak da… Yaşamak istediğimiz hayat ve yaşadıklarımız.
Herkes güzel bir hayat yaşamak ister. Güzel şeyler duymak, güzel şeyler görmek ve kısacası gülmek. Ama öyle boşu boşuna değil. Sadece ağzıyla ya da otuz iki dişiyle değil. Ruhunun derinliklerinden gelip tırnak uçlarına kadar uzanan mutlu bir gülümseme ister insanoğlu.
Olur mu peki bu? Şöyle bir bakınca etrafa ya da kendi özümüze pek de olmadığını görürüz sanırım. Şarkıda da denildiği gibi ‘’herkesin bir derdi var durur içerisine’’
Evet… İstediğimiz kadar hiçbirimiz ya da pek çoğumuz mutlu değiliz. Zaten birçoğumuz ondan vazgeçtik bile belki. Bir şeyler istediğimizde, bir yerden bir beklentimiz olduğunda her zaman kötü olanı da tahmin ediyoruz. Bu da gelebilir başımıza fazla umutlanmayalım diyoruz. İşte burada bir şeyler devreye giriyor. Çark dönüyor. Öyle şeyler oluyor ki bu da olabilir dediğimiz kötü ihtimali mumla aratacak bir keşmekeşin içinde kalıyorsunuz. İşte bunların hepsi ‘’tecrübe’’ oluyor. Bütün bunları yaşaya yaşaya da ‘’tecrübeli insan’’ oluyorsunuz.
En başta bahsettiğimiz mutluluk kavramına geri dönelim şimdi. Hepimiz mutlu olmak istiyorduk ama çoğumuz sürekli hayattan kazıklar yiyorduk. Bu durumla baş etmenin bir yolu var aslında. Yapabilene tabii ki…
Hayatla sürtüşmeyi bıraksak mı mesela… Onun bize çizdiği yola çok fazla itiraz etmeden eyvallah demeyi öğrenebilsek. Tecrübelerimize tiksinerek, kötü birer anı olarak değil de gerçekten ‘’tecrübe’’ olarak bakabilsek. Zayıflığımızla, yenilgilerimizle barışık olabilsek. Zaten kimse göründüğü kadar güçlü değildir ki.
Fotoğraf Kaynak: hayatmasall.com |
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız..
Hiç yorum yok
Yorum Gönder