Sponasor Reklam

Son Dakika Haberleri

Hayal Kuran Adam

Ve insan kaybedince anlıyor her ÅŸeyin kıymetini. Susuz kalınca deniz ona yaÅŸam, nefessiz kalınca gökyüzü ona aÅŸk oluyor. 


Bob Ross amcayı bilmeyen yoktur. 
Hani “Åžuraya biraz aÄŸaç ekleyelim, ÅŸurada tam ÅŸurada da birazcık kuÅŸ uçuralım!” diyen...
Ben en çok saçlarını severdim onun, o resim yapardı ben saçlarını izlerdim.  “Hayal kuran adam saçı” koymuÅŸtum adını hatta.
Hayal kuran adam saçı... Ne tuhaf! 

$ads={1}


Bir çocuk bile hayal kuran ve kurmayan insan ayrımını kavrayabilirken, koskoca insanlar onun ne demek olduÄŸunu dahi bilmeden tüketiyorlar ömürlerini. 
Oysaki insanı insan yapan ÅŸeydi hayalleri. 

BoÅŸ bir duvar, boÅŸ bakarsan dümdüzdür, renksizdir. Bir ânı geçirirsen aklından, sinema perdesi oluverir birden ya da bir kiÅŸinin yüzünü düşlersen fotoÄŸraf olur durur karşımızda. 

Bob amcada aynen bunu yapıyordu bence. 
BoÅŸ tuvallere belki de çocukken gittiÄŸi bir yeri anlatıyordu. Ya da hayallerini. 
Kim bilir... 

YediÄŸimizden midir yoksa içtiÄŸimizden mi , gezdiÄŸimizden midir ya da gördüğümüzden mi bilmiyorum ama bir ÅŸeyler oldu bize. OkuduÄŸum  tozlu kitaplarda böyle deÄŸil hayat. “Monotonluk” diye bir tabir hiç görmedim mesela o kitapların sayfalarında. 

Ä°nsanların o dönemlerde yapmak istedikleri her ÅŸey için bir çaba sarf etmeleri gerekiyordu çünkü. Gücü yetmeyenler hayallerine sığınıyordu. 

Ä°stedikleri her ÅŸeye istedikleri an ulaÅŸamayan insanlar hayal kuruyordu anlayacağınız. 

Oysa bu gün... Ya hayat bizim hayal kurmamıza izin vermiyor ya da biz hayata kendimizi öyle bir kaptırıyoruz ki hayal kurmaya fırsatımız kalmıyor.

Åžimdi, tam ÅŸuan bir yer hayal et. Böyle yüksek bir tepedesin mesela, yamaç gibi uçurum gibi..  Uzanmışsın çimlere ama her yeri görebiliyorsun ordan. AÅŸağıda uçsuz bucaksız derin bir deniz, yukarıda yıldızlarla bezenmiÅŸ sonsuz bir gökyüzü... Tek ses cırcır böcekleri. Ilık bir rüzgar deÄŸiyor tenine, sen sonsuzlukta tam kaybolurken bir el dokunuyor omzuna. 
Ve hayat seni çağırıyor...

Ä°ÅŸte tam da böyle geçiyor ömrümüz.  Hikaye tam baÅŸladı derken engeller çıkıyor önümüze, erteliyoruz. Görüyoruz ama anlamlandıramıyoruz. Duyuyoruz ama hissedemiyoruz. Nefes almak için kendimize vakit ayıramayacak kadar meÅŸgul yaşıyoruz(!). Böyle akıp gidiyor zaman. 

Demem o ki güzel okurlar, hayal kurmak insana nefes aldırır. “Ne zamanki hayal kurmaktan vaz geçtiniz, biliniz ki ruhunuzu da kaybettiniz.” Mutluluk artık size çok uzaklarda.

 Åžimdi oturun bir cam kenarına, alın kahvenizi elinize -ama o kırk yıl hatırı  olan, zahmetle piÅŸirilenden- ve çok görmek istediÄŸiniz ya da sizde daha önce güzel hisler bırakmış olan bir yeri hayallerinizde yaÅŸayın. Düşünün, yazın, çizin... 

Hayatın bu yoÄŸun koÅŸuÅŸturmacasında kendinize yalnızca bir kaç dakika ayırın ve hayal kurun. Sizce de hayalleriniz bu dünyadan daha huzurlu deÄŸil mi?  :)

Hiç yorum yok