Huzur(!)Evi
FotoÄŸraf Kaynak: turkkazak.com |
Ve koridorun sonunda bir salon. Açık bir televizyon karşısında oturan yaÅŸlı bedenler…
Gelenleri görünce kırışmış, çizgili yüzlerde ÅŸaÅŸkınlıkla karışmış anlık bir heyecan dalgası…
Ardından meraklı gözlerle yabancı yüzlerde tanıdık bir iz bulma telaşı.
Huzurevi demiÅŸler buraya. Artık ne kadar huzur (!) verici bir yerse… Burada yaÅŸayan insanlar huzurevinin ömürlerinin son durağı olduÄŸunu bilseler de hep bir eve, memlekete dönüş ümidini yüreklerinde barındırdığı dudaklarından dökülen kelimelerden anlaşılıyor. Ãœstelik hepsi biliyor gençliÄŸin bahara, ihtiyarlığın ise kışa benzediÄŸini. Ve o kışın ardından bir daha asla bahar gelmeyeceÄŸini…
Ömrünün son demlerinde olan, dalları kırılmış kof bir aÄŸaç gibi ayakta durmaya çalışan bu insanların kimi kendinden bir parça olan evlatlarının onları nasıl buraya terk ettiklerini anlatırken sanki yüreÄŸindeki yangını gözyaÅŸlarıyla söndürmek istercesine sessizce aÄŸlıyor; kimi ise geçmiÅŸe gömülmüş olan anılarını uyandırmış olmaktan korkarcasına hiç sesini çıkarmıyor. Duygularını yitirmiÅŸ ve nefes alan bir cesetten farksız olanlar, yaÅŸadığı kötü ÅŸeylerin izlerini gizlemeye çalışarak mutlu görünmek için çabalayanlar ve her ÅŸeyden şüphe duyup kendisini ortamdan soyutlamaya çalışanlar bunlardan sadece birkaçı…
Adı “Huzur”evi ama pek de huzur bulunmayan soÄŸuk bir yer burası. Siz gittiÄŸinizde ne hissedersiniz bilmem ama ben o binanın kapısından çıktığımda o gece huzurumu da uykumu da kaybettim.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder